Sıra | DOSYA ADI | Format | Bağlantı |
---|---|---|---|
01. | Hukukun Temel Kavramlari | ppt | Sunumu İndir |
Transkript
HUKUKUN TEMELKAVRAMLARI
TOPLUMSAL DÜZEN İnsan sosyal bir varlıktır İnsanlar toplumsal düzen içinde yaşarlar Toplumdaki ilişkilerin bir düzen içinde yürütülmesi gerekir
Toplumsal düzen kuralları Toplumsal yaşam bir düzen gerektirir. Toplumsal düzen kuralları bir yandan bireyin özgürlüklerini kullanmasını sağlar diğer yandan da kısıtlar Bireysel yarar ile toplumsal yarar arasında denge sağlar
Toplumsal Düzen Kurallarının Amacı Toplumsal düzen içinde bireylerin birbirlerine ve topluma ,toplumun da bireylere karşı tutum ve davranışını düzenlemek. Çıkar çatışmaları arasında denge kurmak. Kısaca toplum düzenini sağlamaktır.
Sosyal Hayatı Düzenleyen Kurallar
Sosyal Hayatı Düzenleyen Kuralların Özellikleri GENEL SÜREKLİ EMİR ve YASAKLAR İÇERİR. YAPTIRIM
YAPTIRIM
Din Kurallarıa) Dini kurallar insanların inançları ile ilgilidir b) Dini kuralların sosyal hayatı düzenleyen kuralları da vardır Din kuralları bir yandan Tanrı ile birey, diğer yandan bireyler arası ilişkileri düzenler.Bu kurallar bireyler tarafından değiştirilmez. Dinin hukuk düzeni üzerindeki etkisi lâik devlet anlayışının benimsenmesi ve uygulaması ile azalmıştır 1924 Anayasasının 2. maddesindeki Devletin dini İslam hükmü 1928 yılında çıkarılmıştır. Din kurallarında uygun hareketi sağlamak için manevi yaptırım uygulanır.
Ahlak Kurallarıa) Sübjektif olanlar -Yalan söylemek -Kötü hisler beslemek -Örnek davranışlar sergilemekb) Objektif olanlar -Başkasının şeref ve haysiyetine saygılı olmak -Başkalarının malına ,canına,namusuna göz dikmemek -Dürüst davranmak -Verdiği söze sadık kalmak -Dedikodu yapmak Yaptırımı; bireyler ve toplum içinde ayıplanma ve küçük görülmedir
Görgü Kuralları Konuşanın sözünü kesmemek Büyüklerini saymak,küçüklerini sevmek ve korumak Sofra kuralları Kapalı mekanlarda şapka çıkarmak Selamlaşma Hasta ziyaretleri Doğum ve törenlerde hediye götürmek Başsağlığı ziyaretleri
Müeyyide -Yaptırımı1-Bir toplantıda ulu orta konuşana,saygısız2-Düğüne elini kolunu sallayarak gidene,görgüsüz3-Hasta olan yakınını ziyarete gitmeyene de vefasız olarak değerlendirilir.
Hukuk Kuralları Hukuk: Sosyal hayatta bireyler arasında yada birey ile toplum arasında ilişkileri düzenleyen ve maddi yaptırımı bulunan kurallar bütünüdür. Hukuk, toplum hayatında barış ve huzurun, düzen ve güvenliğin sağlanmasında gereklidir.
HUKUK BİLGİSİNİN ÖNEMİ VE GEREĞİ Yaptığınız işlem ve eylemlerin FARKINDA olursunuz Ülkeyi ve dünyayı, olayları daha iyi anlarsınız Haklarınızı kazanırsınız veya kaybetmezsiniz Dertlerden kurtulur veya korunursunuz
HUKUKUN AMACI ADALETİ SAĞLAMAK, Dağıtıcı, denkleştirici, normatif adalet İNSAN HAK VE HÜRRİYETLERİNİ SAĞLAMAK VE KORUMAK, KİŞİLER ARASINDA HUKUKİ İSTİKRAR VE GÜVENİ SAĞLAMAK VE KORUMAK, UYUŞMAZLIK VE MENFAAT ÇATIŞMALARINI ÇÖZMEKTİR.
HUKUK KURALLARININ ÖZELLİKLERİ ZORLAYICIDIRLAR; YAPTIRIM (MÜEYYİDE) GÜCÜ VARDIR DAVRANIŞ VE YAPISAL KURALLAR OLARAK DÜZENLENMİŞTİR. SOYUT VE GENEL NİTELİK TAŞIR. DEVAMLILIK GÖSTERİRLER. DEĞER HÜKMÜ NİTELİĞİ TAŞIRLAR. EMİR ÖNERMESİ NİTELİĞİ TAŞIRLAR.
Hukuk Kurallarının Gücü: YAPTIRIM YAPTIRIM, hukuk kavramının temeli, ahlak ve din kurallarından ayıran özelliğidir. YAPTIRIM, hukuk kurallarına aykırılığın karşılığıdır. YAPTIRIM,Hukuk kurallarının yap dediğini yapmadığımızda, yapma dediğini de yaptığımızda karşılaşacağımız tepkidir.
YAPTIRIM TÜRLERİ CEZA CEBRİ İCRA (ZORLA ALMA ) TAZMİNAT GEÇERSİZLİK (HÜKÜMSÜZLÜK) İPTAL
CEZA Kanunlarda suç olarak nitelendirilen davranışlara uygulanacak yaptırımdır.
CEBRİ İCRA Özellikle borçlunun borcunu kendi rızası ile yerine getirmemesi halinde devlet desteği ile borcu yerine getirmesinin sağlanmasıdır.
TAZMİNAT Tazminat haksız fiil ve sözleşmeye aykırı davranmanın yaptırımıdır. Haksız fiil ile sorumlulukta dört unsur var. Hukuka aykırı fiil Zarar Kusur İlliyet bağı
GEÇERSİZLİK ÇEŞİTLERİ
KESİN HÜKÜMSÜZLÜK NEDENLERİ a)Hukuki işlemi yapan kişi ayırt etme gücünden yoksunsa b)Geçerlilik şartı olarak ‘şekil’ aranan hallerde şekil şartına uyulmaması halinde c)Hukuki işlem muvazaalı ise d)Hukuki işlemin konusu, hukuka aykırı ise e)Hukuki işlemin konusu ahlaka aykırı ise f)Hukuki işlemin konusu baştan itibaren imkansızsa
Geçersizliğin (butlan) Sonuçları İşlem baştan itibaren hukuki sonuçlarını doğurmaz. Hem taraflar hem de yararı olan üçüncü kimseler de ileri sürebilir. İleri sürülmese bile hakim kendiliğinden dikkate alır.
KISMİ GEÇERSİZLİK (KISMİ BUTLAN) Sözleşmenin sadece bir kısım şartları için butlan sebebinin varlığı halinde, kural olarak sözleşme geçerlidir, söz konusu şartların hükümsüz sayılmasıyla yetinilir. Taraf söz konusu şartın batıl olduğunu bilseydi sözleşmeyi yapmayacağını ispat edebilirse sözleşmenin tamamı batıl olur. Sözleşme niteliği bölünmeye elverişli değilse, sözleşmenin tamamı geçersiz olur.
İPTAL EDİLEBİLİRLİK (NİSBİ BUTLAN) Yanılma, aldatma ve tehdit ile tarafların iradeleri sakatlanarak sözleşmenin yapılması durumunda o sözleşme iptal edilebilirlik (nisbi butlan) ile sakatlanmıştır.
Sözleşmenin İptal Edilmesi (Fesihedilmesi) Sözleşme bir yıl içinde iptal edilmelidir. Bir yıllık süre yanılma veya aldatmanın anlaşıldığı veya korkunun ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Sözleşmenin feshi halinde taraflar edimlerini ifa etmeyeceklerdir. Sözleşme iptal edilmese de tazminat talep edilebilir.
İPTAL Hukuk kurallarına aykırı bir biçimde yapılmış idari işlemlerin ortadan kaldırılmasıdır.
Hukukla İlgili Çeşitli Kavramlar POZİTİF HUKUK (MÜSPET HUKUK): Bir ülkede belli bir zamanda yürürlükte bulunan yazılı ve yazılı olmayan hukuk kurallarının tümüne birden pozitif hukuk denir. MEVZU HUKUK: Bir ülkede yetkili makamlar tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne birden mevzu hukuk denir. DOĞAL HUKUK (İDEAL, TABİİ) : Olması gereken hukuku ifade eder. İnsanların akıl yoluyla ulaşacakları hukuktur.
HUKUK SİSTEMLERİ
HUKUKUN KAYNAKLARI A. BİLGİ KAYNAKLARI B. ORGANSAL KAYNAKLAR C. BİÇİMSEL KAYNAKLAR
YAZILI HUKUK KAYNAKLARI MER’İ HUKUK, MEVZU HUKUK, CARİ HUKUK KAVRAMLARI “DE LEGE LATA” yani YÜRÜRLÜKTE OLAN , VAROLAN HUKUKTUR. Teknik anlamda “hukuk”, yazılı hukuk kaynaklarını ifade eder. Yazılı hukuk kaynağı, yetkisi olanlarca herkesi bağlayacak şekilde konan hukuk kuralıdır. Yazılı hukuk kaynaklarının yürürlükte olanlarının tümüne MEVZUAT denir.
Niteliğine Göre Mevzuat Hiyerarşisi
ANAYASA En üst hukuk kurallarının bulunduğu bir metindir. Devleti oluşturan temel metindir. Temel yapısını Kuruluşunu Yönetim biçimini Temel organları Kişi – Devlet ilişkisini düzenler.
Çeşitli ölçütlere göre Anayasalar
1982 Anayasası Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğüMADDE 11.– Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
1982 ANAYASASI’NIN İÇERİĞİ
1982 Anayasası’na göre Anayasa Değişikliği
KANUN = YASA Anayasaya uygun olmak zorundadır. TBMM tarafından çıkarılırlar. Kanun teklifi olarak Meclise sunulurlar. Meclis komisyonlarında incelenir ve Genel Kurul’ da görüşülürler. Çoğunluk oyuyla yasalaşırlar. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girerler. Cumhurbaşkanı’nın Meclise iade yetkisi vardır. Kanun Cumhurbaşkanınca veto edilince meclis üye tamsayısının salt çoğunluğu tarafından kabul edilirse cumhurbaşkanınca yayımlanır. Resmi Gazete’de yayınlanmadan yürürlüğe giremezler.Yasanın kendisi yürürlüğe girişini ayrıca düzenler.
ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR Uluslararası antlaşma, devletler arasında bir hukukî ilişki doğurmak, mevcut bir ilişkiyi değiştirmek veya ortadan kaldırmak üzere, karşılıklı irade beyanlarının uyuşmasıyla yapılan bir hukukî işlemdir. Usûlüne göre onaylanıp yürürlüğe girmiş antlaşmalar, iç hukuk bakımından da bağlayıcıdır ve kanun değerindedir. Meclisin kabulü ile yürürlüğe girer. Doğrudan anlaşmanın tarafı olunabileceği gibi, yapılmış bir anlaşmaya sonradan imza konularak da katılınabilir.
CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ
Cumhurbaşkanlığı Kararnameler hakkında özel düzenlemeler Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.
YÖNETMELİK (TALİMATNAME) Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır. Sadece Bakanlar Kurulu yönetmelikleri Resmi Gazetede yayımlanır. Anayasa ve kanunlara aykırılıkları halinde Danıştay tarafından iptal edilebilirler.
YAZISIZ KAYNAKLARÖRF VE ADETLERToplum tarafından sürekli bir şekilde uygulanmak suretiyle adeta bir hukuk kuralı gibi benimsenmiş olan davranış biçimleridir. Bir davranış şeklinin hukuk kuralı olarak uygulama alanı bulabilmesi için 3 unsurun yerine gelmesi gerekir:Süreklilikİnanç (Benimsenme)Devlet Desteği (Hukuki unsur)
YARDIMCI KAYNAKLAR
MAHKEME KARARLARI Yerel Mahkeme kararları Sadece davanın tarafları için sonuç doğurur. Yerel Mahkeme Kararlarına karşı temyiz yolu açıktır. Daire Kararları Temyiz incelemesi sırasında verilir. Emsal (örnek karar) nitelik taşır.
MAHKEME KARARLARI Genel Kurul Kararları Bozma kararına karşı YM’nin direnme kararı vermesi sonrasında verilir. Hem temyiz mahkemesini hem de Yerel Mahkemeyi bağlar. İçtihadı Birleştirme Kararları Benzer olaylara ilişkin kararlar arasındaki çelişkileri gidermek üzere verilir. Resmi Gazetede yayımlanır. Yazılı hukuk kuralı gibi bağlayıcılık taşır.
BİLİMSEL KARARLAR(DOKTRİN) Hukukun yardımcı kaynaklarının ikincisidir. Doktrin, hukuk alanında çalışan bilim adamlarının görüş ve düşünceleridir. Doktrinin bir bağlayıcılığı yoktur. Hakimler doktrine uymak zorunda değildir. Ancak, istiyorlarsa, karışık bir problemi kendileri çözmek yerine, bu konuda bilim adamlarının önerdikleri çözümden yararlanabilirler.
NORMLAR HİYERARŞİSİNİN DENETİMİ A. ANAYASA MAHKEMESİNİN DENETİMİ B. İDARİ YARGININ DENETİMİ
İPTAL DAVASIDenetim Makamı: Anayasa mahkemesiDenetleme alanları: Hem esas hem de şekil yönünden1. Kanunlar2. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri 3. Meclis iç TüzüğüAnayasa değişikliklerini ise şekil yönünden denetler.
İPTAL DAVASIDava YoluEsas yönünden1. Cumhurbaşkanı2. TBMM de en fazla üyeye sahip 2 siyasi parti grubu3. Meclis üye tam sayısının 1/5’i üyelerRG’de yayım tarihinden itibaren 60 gün içindeŞekil yönünden CumhurbaşkanıMeclis üye tam sayısının 1/5’iRG’de yayım tarihinden itibaren 10 gün içinde
İtiraz Yolu (Somut Norm Denetimi)Mahkemede hakimin uygulanacak kanunu anayasaya aykırı görmesiTaraflardan birisinin anayasaya aykırılık iddiasıAnayasa mahkemesi: 5 ay içinde inceleme yapar.Red kararı verilirse 10 yıl süreyle Anayasa mahkemesine başvurulamaz
B. İDARİ YARGININ DENETİMİ Yönetmelikler kendi üstlerindeki hukuk kurallarına aykırı olması halinde iptal davası ile Danıştay’ a götürülebilir.
UYGULAMA BAKIMINDAN HUKUK KURALLARININ TÜRLERİ 1.EMREDİCİ HUKUK KURALLARI Aksi hiçbir kimse tarafından kararlaştırılamayan kurallardır. Kamu düzenine ilişkin kurallardır. Kamu düzenine ilişkin tüm kurallar EMREDİCİDİR. Kuralın yazılış şekli emredici niteliği BİLDİRİR. (Yapılamaz, istenemez gibi) Kuralın amacı (kamu düzenini korumak), emredici niteliği BELİRTİR.
2.YEDEK (TAMAMLAYICI) HUKUK KURALLARI Bir hukuki ilişkide aksi taraflarca kararlaştırılabilir kurallardır. Tamamlayıcı kurallardır. Hukuki ilişkide düzenlenmemiş hususlar bu kurallar doğrultusunda uygulanır.
3.Yorumlayıcı Hukuk KurallarıTarafların iradeleri ile açıkçabelirtebilecekleri halde belirtmediklerikonuların açığa kavuşturulmasındayardımcı olan kurallardır.Tamamlayıcı kurallar boşluk doldurmakta;yorumlayıcı kurallar düzenlenmiş bir hususuyorumlamaktadırlar.
4.Tanımlayıcı Hukuk Kuralları Kanunların belli hususların daha iyi anlaşılması için anlamı ve içeriğini belirtmesi, tanımlamasıdır.
MEVZUAT HİYERARŞİSİ Yazılı hukuk metinleri arasında hiyerarşik bir ilişki vardır. Hiyerarşi (üstlük astlık ilişkisi) nitelikten ve yürürlüğe konma biçiminden doğar. Üstlük niteliği ast hukuk kuralının oluşumunu belirler. Hiyerarşik fark olmayan hukuk kuralları arasındaki üstünlük YENİLİK (tarihsel olarak yeni) esasına göre de belirlenir. Yeni, eskiyi, üst, astını İLGA eder. (ortadan kaldırır) Son yürürlüğe giren kural kendisi ile çelişen astlarını ortadan kaldırır. Son yürürlüğe giren kural kendisi ile çelişen aynı güçteki kuralı değiştirir. ÖZEL KURAL GENEL KURALDAN ÜSTÜNDÜR. Bir konudaki özel düzenleme o konuya ait genel düzenlemeden üstündür. Özel kural genel kuralı ortadan KALDIRMAZ.
TÜRK HUKUK TARİHİ
TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ
ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREVLERİ ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİ BİREYSEL BAŞVURULARI İNCELEME YÜCE DİVAN SIFATIYLA YARGILAMA
HUKUKİ İLİŞKİLER ve HAKLAR
HAK SAHİBİ
GERÇEK KİŞİLER
FİİL EHLİYETİNE GÖRE GERÇEK KİŞİLER
Tüzel KişilerKendisini oluşturan kişilerden ayrı bir kişiliği, hakları ve borçları olabilen, belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelen kişi veya belirli bir amaca tahsis edilen mal topluluklarıdır. Tüzel kişiler tabi oldukları hukuka göre kamu hukuku tüzel kişileri ve özel hukuk tüzel kişileri olarak ikiye ayrılır.
HAK VE TÜRLERİ Kişinin sahip olduğu ve hukuk tarafından koruma altına alınan AYRICALIKTIR. Hukuk düzeninin kişiye tanıdığı YETKİDİR.
İNTİFA HAKKIİrtifak haklarının en geniş kapsamlısıdır. Hem taşınır hem de taşınmazlar üzerinde kurulabilen tek irtifak hakkıdır. Sahibine eşyadan tam ve sınırsız yararlanma hakkı verir. Mülkiyet hakkından sonra muhtevası en geniş kapsamlı ayni haktır. İntifa hakkı belirli bir kişiye tanınır.Başkasına devredilemez. Miras yoluyla intikal etmez. Rehin hakkının konusu olamaz. Haczedilemez, iflas masasına girmez. Bu hak; taşınırlar, taşınmazlar, hak veya malvarlığı üzerinde kurulabilir (TMK md. 794).
SÜKNA HAKKI (Oturma hakkı) Belirli bir kişiye bir binadan veya binanın bir bölümünden konut olarak yararlanma, orada oturma yetkisi veren irtifak hakkıdır (M.K. 823). Kanunda aksine bir hüküm olmadıkça intifa hakkına ilişkin hükümler sükna hakkına da uygulanır. Sükna hakkı da, başkalarına devredilmez, miras yolu ile intikal etmez. (kişisel irtifak hakkıdır) Resmi şekle tabidir ve tapu siciline tescil edilmesi şarttır.
ÜST (İNŞAAT) HAKKI Bir kimsenin arsasının üstünde veya altında inşaat yapmak veya mevcut bir inşaatı yerinde bırakmak hakkı veren bir sınırlı ayni haktır. Bu hak, “bina taşınmazın bütünleyici parçasıdır.” kuralının istisnasıdır. Üst hakkı, aksi öngörülmedikçe devredilebilir ve miras yoluyla intikal eder. Üst hakkı şahsa bağlı olarak kurulabileceği gibi taşınmaza bağlı olarak da kurulabilirÜst hakkı bağımsız ve sürekli bir hak olarak tapu sicilinin ayrı bir sayfasına taşınmaz olarak kaydedilir.Üst hakkı sona erdiğinde, inşaat taşınmazın bütünleyici parçası haline gelir ve taşınmaz maliki inşaatın mülkiyetini kazanır.
KAYNAK HAKKI Başkasının arazisinde bulunan su kaynağından su olarak kendi arazisinde kullanmak hakkı veren bir sınırlı ayni haktır. Kaynak kural olarak taşınmazın bütünleyici parçasıdır. (mütemmim cüz) Ancak TMK- 761, 837 ve 998’e göre kurulmuş bir kaynak hakkı aksi kararlaştırılmamışsa devredilebilir ve miras yolu ile intikal eder. Kaynak hakkı sahibi kaynağın değil, suyun sahibidir. Kaynak hakkı şahsa bağlı veya eşyaya bağlı bir irtifak şeklinde kurulabilir. Bağımsız nitelikte ve en az 30 yıl için kurulmuş olduğu hallerde taşınmaz olarak tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya kaydedilirler.
TAŞINMAZ YÜKÜ (Gayrimenkul Mükellefiyeti) M.K. 839 Taşınmaz yükü, taşınmazın malikini yalnız o taşınmazla sorumlu olmak üzere, diğer bir kimseye bir şey vermek veya yapmakla yükümlü kılar. (Edim borcu-borcun taşınmazla teminat altına alınması) Taşınmaz yükü alacaklısı sahip olduğu bu sınırlı ayni hakkın gereği yerine getirilmiyorsa taşınmazı sattırarak hakkını alabilir. Bu bakımdan taşınmaz rehinine benzer bir teminat fonksiyonu vardır. Taşınmaz yükünün kurulması resmi şekle tabi olup, tapu siciline kaydı gerekir. Sona ermesi de bu sicilin terkini ile taşınmazın tamamen yok olması, alacaklının feragati veya yükümlünün malik tarafından satın alınması ile söz konusu olur.
REHİN HAKKIRehin hakkı, hak sahibine, bir alacak yerine getirilmediği takdirde, rehnedileni (gayrimenkul, menkul eşya veya bir başka hakkı) paraya çevirterek bundan alacağını tahsil etmek yetkisi veren eşyanın maliki başta olmak üzere herkese karşı ileri sürülebilen bir sınırlı ayni haktır. Rehin hakkı, hak sahibine malvarlığını paraya çevirme yetkisi veren mutlak bir haktır. Rehin hakkı gayrimenkul rehni, menkul rehni ve haklar üzerinde rehin olmak üzere ayrılır.
MÜTEMMİM CÜZ VE TEFERRUAT Bir malın ayrılmaz parçası olan, kendi başına da anlamı olmakla birlikte bir bütünün parçası olarak değerlendirilen, o malla birlikte tasarrufa konu edilmesi esas olan MAL PARÇALARINA MÜTEMMİM CÜZ (BÜTÜNLEYİCİ PARÇA) denir. Bir malın tamamlayıcı unsuru olmakla birlikte, o maldan ayrılması durumunda dahi kendi değerini koruyan, maldan bağımsız tasarrufa konu edilebilen mal parçalarına TEFERRUAT denir.
HAKKIN KAZANILMA ve KAYIP SEBEPLERİ
İRADE İLE BEYAN ARASINDAKİ UYGUNSUZLUKTaraflarınİstemi DışındaYaratılanTarafların İstemi ileYaratılan
İRADE İLE BEYAN ARASINDAKİ UYGUNSUZLUK Tarafların İstemi ileYaratılanTaraflardan Birinin İstemi ile oluşanHer İki Tarafında İstemi ile Oluşan (Muvazaa)Zihni KayıtLatife Beyanı Mutlak Muvazaa Nispi Muvazaa
Tarafların İstemi Dışında Oluşan Uygunsuzluk Halleri(İrade Fesadı Halleri)Yanılma (Hata) Aldatma (Hile)Tehdit (İkrah)
HUKUKİ İŞLEMLERİN ÇEŞİTLERİ
HAKLARIN KAZANILMA YOLLARI
HAKLARIN KAZANILMASINDA İYİNİYET İYİNİYET; Hakkın kazanılmasına engel olan bir sebebin olması halinde bunun hoş görülebilmesidir.
TAŞINIR MALLARDA İYİNİYETLE KAZANIM
TAŞINMAZ MALLARDA İYİNİYETLE KAZANIM MEDENİ KANUN MADDE 1023.- Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. MEDENİ KANUN II. İyiniyet MADDE 3.- Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.
BORÇLAR KANUNUNDA İYİNİYET B. Devrin hükümleri I. Borçlunun durumu 1. İyiniyetle yapılan ifa MADDE 186– Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.
HAKLARIN KULLANIMASINDA İYİNİYET MEDENİ KANUN Dürüst davranma MADDE 2.- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
DAVA SÜRECİ
HUKUKUN DALLARI ÖZEL HUKUK Bireyler arası ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. Eşitlik ilkesi hakimdir. Serbestlik ilkesi esastır. Devletin rolü müdahaleci değil, düzenleyici ve uygulayıcıdır. KAMU HUKUKU Devletin “egemenlik erkine” ilişkin konuların yer aldığı hukuk dalıdır. Devletin bireyle vatandaşlık ilişkilerini düzenler. Taraflar arasında “eşitlik” ilkesi yoktur.
ÖZEL HUKUK DALLARI Medeni HukukKişiler HukukuAile HukukuMiras HukukuEşya HukukuBORÇLAR HUKUKU Ticaret HukukuTicari İşletme HukukuTicaret Ortaklıkları Kıymetli Evrak HukukuSigorta HukukuDeniz Ticareti Hukuku Devletler Özel Hukuku
Medeni Hukuk
KİŞİLER HUKUKU 28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
KİŞİLER HUKUKUNUN KONUSUHukukun ilk tespit etmesi gereken husus hak öznesinin (süjesinin) kim olacağı sorusudur. GERÇEK KİŞİLERTÜZEL KİŞİLER28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
HISIMLIK İLİŞKİLERİHısımlık: Gerçek kişiler arasında ya kan bağından ya da yasada belirtilen hukuki işlemlerden doğan ve hukuk düzeninin kendisine sonuçlar bağladığı yakınlık ilişkisidir. Hısımlık ilişkisi çeşitli nedenlerden doğmaktadır.
HISIMLIK ÇEŞİTLERİHISIMLIK ÇEŞİTLERİKAN HISIMLIĞISIHRİ HISIMLIKSÖZLEŞMEDEN DOĞANHISIMLIKALTSOY ÜSTSOY HISIMLIĞIYANSOY HISIMLIĞI
KAN HISIMLIĞI: Kan bağına dayanan hısımlıktır. Kan hısımlığı:Baba, çocuk, torun, torun çocuğu gibi birbirlerinin soyundan gelenler arasında ise üstsoy- altsoy kan hısımlığı;Kardeşler, kardeş çocukları, amca, hala, dayı ve teyze gibi ortak soydan gelenler arasında ise yansoy kan hısımlığı olarak adlandırılır.
KAYIN HISIMLIĞI: Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur.(MK 18)28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
Kan Hısımlığının Derecesi Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur. Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy kan hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy kan hısımlığı vardır.(MK 17)28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HISIMLIK Medeni kanunun aradığı koşulları yerine getirmek suretiyle kişilerin evlat edinmeleri mümkündür. Evlat edinme evlat edinenle evlat edinilen arasında mahkeme kararıyla olur. Bu kişiler arasında yapay bir hısımlık meydana gelmektedir. Bu, taraflar arasında birinci dereceden, doğrudan, kan hısımlığı gibi bir hısımlıktır. Evlatlık ilişkisinin sona ermesiyle hısımlık da sona erer.28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
İKAMETGÂH (YERLEŞİM YERİ) Kişinin yerleşmek niyetiyle oturduğu yere o kişinin ikametgahı denir. Bu anlamda ikametgâh kişinin belirli bir yerle olan hukuki ilişkilerine denmektedir. Kural olarak kişiler ikametgâhlarını kendi istekleriyle seçerler ya da kişinin ikametgâhını yasa belirlemiştir.28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
Yerleşim Yerinin Zorunluluğu ve Tekliği İlkesi Özgür iradeleri ya da yasa gereği kişilerin yerleşim yeri vardır. Bir kişinin birden fazla yerleşim yeri olamaz Eskisi ortadan kalkmadan yeni yerleşim yeri seçilemez28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
İradi yerleşim yerinin ögeleri 1- Psikolojik öge: Yerleşme niyeti kişinin az-çok sürekli yerleşmeye yönelik iradesi 2- Maddi öge: Oturma Yerleşme niyetiyle, kalıcı bir şekilde 28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
Yasal Yerleşim YeriYasal yerleşim yerinde kişinin yerleşme niyetine bakılmaksızın belirli bir yer onun yerleşim yeri sayılır.*Velayet altındakiler (evlatlık dahil)*Vesayet altındakilerTüzel kişilerin yerleşim yeri tüzük/ana sözleşmedeki yerdir. Yoksa yönetim işlerinin yürütüldüğü yerdir
İtibari (Saymaca)Yerleşim Yeri İsteğe bağlı yerleşim yeri bulunmayanlar için söz konusudur. Önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı halde Türkiye’ de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin halen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır.
Yerleşim yerinin Hukuksal Önemi Gaiplik kararını gaibin son yerleşim yeri mahkemesi verir Boşanma ve ayrılık davasına bakmaya eşlerden birinin son yerleşim yeri veya son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkilidir Para borçlarının ifa yeri alacaklının yerleşim yeridir Cins borcunun ifa yeri borçlunun yerleşim yeridir. Kural olarak davalar davalının yerleşim yerinde açılır28.03.2007
KİŞİLİĞİN KORUNMASI:Fiil ehliyetinden Kısmen veyaTamamenvazgeçememeÖzgürlüğünü*hukuka*ahlaka aykırıOlaraksınırlayamamaHak ehliyetindenKısmen veyatamamen vazgeçememeTMK.23’e göreKişinin korunması28.03.2007
Kişilik Değerlerinin İhlaline Karşı Kişiyi Koruma Kişinin maddi,manevi ve iktisadi varlıkları üzerindeki haklarının başkalarının müdahalesine karşı korunması gerekmektedir.Buna dış koruma da denilmektedir.Kişiliğin korunmasına dair hususlar sadece medeni kanunda değil,anayasa ve ceza kanununda da vardır.Ayrıca medeni kanunun 24. maddesi de bir davranışın hangi durumlarda hukuka uygunluk unsuru içerdiğini belirtmiştir: zarar görenin rızası üstün nitelikte bir özel yararın varlığı üstün nitelikte bir kamu yararının varlığı kanunun verdiği yetkiye dayanarak kişilik hakkına yapılan saldırı28.03.2007
KİŞİLİĞİN KORUNMASI İÇİN AÇILABİLECEKDAVALARÖZEL DAVALAR DİĞER GENEL DAVALARMADDİ Tazm.KAZANCINİADESİMANEVİ Tazm.ÖNLEMESALDIRIYA SONVERİLMESİTESPİTDİĞER DAVA YOLLARIKARARIN İLANI VEYA3. KİŞİLERE BİLDİRMEYEVEYA DÜZELTMEYEKARAR VERME28.03.2007
Maddi tazminat davası şartları: Kişilik haklarının ihlali Zarar İlliyet bağı Kusur Manevi tazminat davası şartları: Saldırının haksız olması Kişisel menfaatlerin saldırıya uğraması Manevi bir zararın varlığı İlliyet bağı28.03.2007
İsim ve Korunması Önad aynı soyadı taşıyan kişileri birbirinden ayırmak için kullanılır. Önad kullanmak da zorunludur. Soyadı kazanılma yolları ise; doğuştan kazanma, soyadı değişikliğiyle kazanma olarak ikiye ayrılır. Soyadı değişikliğiyle kazanma ise: evlenme ile, evlat edinme ile ve idari karar ile kazanma olarak üçe ayrılır.28.03.2007
İSMİN KORUNMASI: MK. Madde 26- Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir. Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.’ Bu maddeden de anlaşılacağı gibi kişiliğin korunmasında sözü geçen bütün davalar, durdurma, önleme, tespit, maddi ve manevi tazminat davaları ismin korunması ile ilgili olarak da açılabilir.Medeni Kanun’un bu hükmü genel olarak ismi korumaktadır.28.03.2007
ADIN KORUNMASI: Adın kullanılmasının çekişmeli olması Adın haksız kullanılması: haksız kullanımı halinde açılabilecek davalar: tespit davası men davası önleme davası maddi tazminat manevi tazminat vekaletsiz iş görme28.03.2007
ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ İsim değiştirilmesi talebine ilişkin hükümler: Kaydın düzeltilmesi davası İsmin değiştirilmesi davası:Şartları; 1)Haklı sebep 2)Mahkeme kararı28.03.2007
AİLE HUKUKU Aile hukuku medeni hukukun kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır.Aile kavramı altında aile üç farklı şekilde düzenlenmiştir: Dar anlamda aile:eşlerden meydana gelen topluluk. Geniş anlamda aile:eşler ve çocuklardan meydana gelen topluluk En geniş anlamda aile:ev reisinin otoritesine tabi olarak aynı çatı altında yaşayan kimselerden meydana gelmiş topluluk.28.03.2007
EVLENME NİŞANLANMA:Nişanlanma bir evlenme vaadidir. Nişanlanma aile hukuku nitelikli bağımsız bir akittir. Bu akit tarafların kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarının açıklanmasıyla doğar. Nişanlanma akdinin temsilci vasıtasıyla yapılması mümkün değildir. Kurucu unsurları ; karşılıklı evlenme vaadi ve nişanlanacak kişilerin ayrı cinsten olmalarıdır.28.03.2007
ayırtetme gücü kişiye bağlı koşullar yasal temsilcinin onayı Nişanlanmanın Geçerlilik koşulları ahlaka ve muhtevaya adaba aykırı bağlı koşullar olmama evlenme engellerinin varolmaması28.03.2007
EVLENME:Evlenme nişanlıların evlilik birliği meydana getirmek için yaptıkları bir hukuki işlemdir.Baskın görüşe göre evlilik ayrı cinse mensup kişilerin tam ve sürekli hayat ortaklığı kurmak üzere hukukun aradığı koşullara uygun olarak birleşmesidir.Evlenme akdinin koşulları; maddi ve şekli koşullar olarak ikiye ayrılır.28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
evlenme ehliyeti maddi koşullar evlenme engellerinin Evlenme bulunmaması Akdinin Koşulları evlenme törenine şekli hazırlık safhası koşullar evlenme töreni evlenmeden sonraki işlemler28.03.2007
EVLENME EHLİYETİNİN KOŞULLARI1-Yaş: Olağan 17Olağanüstü 162- Ayırdetme gücü3- Yasal temsilcinin izni28.03.2007
EVLENME ENGELLERİ (MK.129-133) 1-Hısımlık a) Üstsoy-altsoy arasında;amca,dayı, hala, teyze ile yeğenleri arasında b) Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üst soyu ve alt soyu arasında c)Evlat edinen ile evlatlık veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu veya eşi arasında 2-Önceki evlilik Önceki evliliğin sona erdiğinin ispatı Gaiplikte mahkeme kararı Kadın için bekleme süresi 3-Akıl hastalığı Akıl hastaları , evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler
EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİEşler arasında birlik ilişkisi ve bundan doğan hak, ödev, yetki ve yükümlülükleri düzenleyen hükümlerin tümüne evliliğin genel hükümleri denir. (MK 195-201)Bu hükümler emredici nitelikli olup evlenmenin akdedilmesiyle yasa gereği ortaya çıkar ve tarafları bağlar. Bu hükümler “eşit haklara dayalı yaşam ortaklığı” esasına dayanır. 28.03.2007
Evlilik Birliğinde Eşlerin Hakları ve Yükümlülükleri A- Eşlerin Yükümlülükleri 1- Birliğin Mutluluğunu Sağlama Yükümü (MK m. 185/II) 2- Sadakat Yükümü (MK m. 185/III) 3- Yardım ve dayanışma Yükümlülüğü (185/III) 4- Çocukların Bakım –Eğitim ve Gözetimine Özen Gösterme Yükümlülüğü (MK m. 185/II) 5- Birlikte Yaşama Yükümlülüğü (185/III) 6- Evlilik Birliğinin Giderlerine Katılma Yükümlülüğü28.03.2007
B- EŞLERİN HAKLARI 1- Ortak Konutu Seçme Hakkı 2- Evlilik Birliğini Yönetme Hakkı 3- Evlilik Birliğini Temsil Yetkisi (MK m. 188 vd.) 4- Eşlerin İş ve Meslek Seçme Hakkı (MK m. 192)28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
III- Eşlerin Hukuki İşlemleri A-Genel Olarak Kural Olarak Her Bir Eş 3. Kişiler ve Diğer Eşle Her Türlü Hukuki İşlemi Tek Başına Yapabilir Eşler Arasındaki Hukuki İşlemlerden Dolayı Taraflar Arasında Cebri İcra Yasağı Yoktur Eşler Arasındaki Alacaklar İçin Evlilik Sürdüğü Müddetçe Zamanaşımı İşlemez Ödeme Hakkında Yargıç Süre Verilmesine vs. Karar Verebilir28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
BOŞANMA NEDENLERİ (m.161-166) 1-ZİNA 2-CANA KAST, PEK KÖTÜ, ONUR KIRICI DAVRANIŞ 3-SUÇ İŞLEME, HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME 4-TERK 5- AKIL HASTALIĞI 6-EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
VELÂYET Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar.
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. Ana ve baba evli değilse MADDE 337.- Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.
Velayetin kapsamı I. Genel olarak MADDE 339.- Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar. Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar. Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz. Çocuğun adını ana ve babası koyar.
VESAYET Velayet altında bulunmayan küçükler ile ergin olmalarına rağmen kısıtlı olan kimseleri korumak amacıyla kurulmuş müessesedir. Vasi atanır. Vasi kısıtlıya özen göstermek, malvarlığını yönetmek ve hukuki işlemlerde onu temsil etmek görevidir.
EŞYA HUKUKU 28.03.2007 Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
EŞYA HUKUKUNUN KONUSUAYNİHAKLARZİLYETLİKTAPUSİCİLİ28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
EŞYANIN TANIMI EŞYANIN UNSURLARI: Maddi olma Üzerinde hakimiyet kurma Kişisel olmama(kişi dışı) Sınırlanabilir olma28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
Eşyanın çeşitleri: Taşınır eşya-taşınmaz eşya Basit eşya-bileşik eşya-eşya topluluğu-eşya birliği Misli eşya-gayri misli eşya Bölünebilir eşya-bölünemeyen eşya Tüketilebilen eşya-tüketilemeyen eşya Kamu malları-özel mallar Sahipli eşya-sahipsiz eşya28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
AYNİ HAKKINUNSURLARIBİR EŞYAÜZERİNDESAHİBİNEDOĞRUDAN DOĞRUYAHAKİMİYETSAĞLARHERKESEKARŞI İLERİSÜRÜLÜR28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
TAPU SİCİLİGENEL OLARAK:Ayni hakların herkese karşı ileri sürülebilir olması zorunluluğunu getirmektedir.Taşınır mallarda zilyetlik bu aleniyeti sağlarken taşınmazlarda bu görev tapu siciline verilmiştir.TAPU SİCİLİ TEŞKİLATI:Merkez(tapu ve kadastro genel müdürlüğü),taşra(tapu sicili grup müdürlükleri) ve ilçe(tapu sicil müdürü ve memurları) teşkilatı olarak 3’e ayrılmıştır.28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
MİRAS HUKUKU 28.03.2007 Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
MİRAS HUKUKU Miras sözcüğünün anlamları:1)Geniş anlamda:Ölenin terekesinin akıbetini düzenleyen hukuk kuralları.2)Dar anlamda:Ölüm ile belirli kişilerin edindiği haklar.Miras hukukunun temel kavramları: -muris -mirasçı:yasal/atanmış -mirasçılık -miras=tereke -ölüme bağlı tasarruf:vasiyetname/sözleşme28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
Miras hukukununkanundadüzenlenişimirasçılarMirasıngeçmesiYasalmirasçılarÖlüme bağlıtasarruflarMirasın açılmasıMirasınpaylaşılmasıMirasın Geçmesininsonuçları28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
YASALMİRASÇILARMİRASBIRAKANINHISIMLARISAĞ KALAN EŞ DEVLETKAN HISIMLARININBİR KISMIEVLATLIK VEEVLATLIĞIN ALTSOYU28.03.2007Doç. Dr. Çağlar Özel Hacettepe Üniversitesi
YASAL MİRASÇILAR A. Kan hısımları I. Altsoy Madde 495- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. II. Ana ve baba Madde 496- Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır.28.03.2007
III. Büyük ana ve büyük baba Madde 497- Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır. Bunlar, eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşse, ona düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. Ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisi de altsoyları bulunmaksızın mirasbırakandan önce ölmüşlerse, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Sağ kalan eş varsa, büyük ana ve büyük babalardan birinin mirasbırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payı kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları hâlinde onların payları diğer tarafa geçer.28.03.2007
IV. Evlilik dışı hısımlar Madde 498- Evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmuş olanlar, baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar. B. Sağ kalan eş Madde 499- Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre mirasbırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur: 1. Mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri, 2. Mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı, 3. Mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır. C. Evlâtlık Madde 500- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlât edinen ve hısımları, evlâtlığa mirasçı olmazlar. D. Devlet 28.03.2007
Madde 505- Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi bulunan mirasbırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir.Bu mirasçılardan hiç biri yoksa, mirasbırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir Madde 506- Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir: 1. Altsoy için yasal miras payının yarısı, 2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri, 3. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.28.03.2007
MİRASTA HAK SAHİBİ OLAMANIN KOŞULLARI28.03.2007
BORÇLAR HUKUKU
BORÇLAR HUKUKUBorç İlişkisinin Kaynakları 1)Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri 2)Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri 3)Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Borç İlişkisinin Hükümleri 1)Borçların ifası 2)Borçların ifa edilmemesinin sonuçları 3)Borç ilişkilerinin üçüncü kişilere etkisi
TİCARET HUKUKU
1.TİCARİ, İŞLETME HUKUKUTİCARİ İŞLETME KAVRAMITİCARİ İŞLER VE TABİ OLDUĞU HÜKÜMLER TACİR ve TACİR SIFATININ SONUÇLARI TÜCCAR YARDIMCILARI 2. TİCARET ORTAKLIKLARI 3.KIYMETLİ EVRAK HUKUKU 4. SİGORTA HUKUKU 5. DENİZ TİCARETİ HUKUKU 6. TAŞIMA İŞLERİ
2. TİCARET ORTAKLIKLARI ŞİRKET TÜRLERİ KOLLEKTİF ŞİRKET KOMANDİT ŞİRKET LİMİTED ŞİRKET ANONİM ŞİRKET SERMAYESİ PAYLARA BÖLÜNMÜŞ KOMANDİT ŞİRKET
DEVLETLER ÖZEL HUKUKU VATANDAŞLIK HUKUKU YABANCILAR HUKUKU KANUNLAR İHTİLAFI HUKUKU
VATANDAŞLIK HUKUKU Şahısları veya şeyleri devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağa vatandaşlık (uyrukluk)denir Türk vatandaşlığı, doğumla veya sonradan kazanılır. Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Soy bağı (1) Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. (2) Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır. (3) Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.
Doğum yeri MADDE 8- (1) Türkiye’de doğan ve yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır. (2) Türkiye’de bulunmuş çocuk aksi sabit olmadıkça Türkiye’de doğmuş sayılır.
Sonradan kazanılan vatandaşlık MADDE 9- (1) Sonradan kazanılan Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile gerçekleşir.
Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması MADDE 10- (1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.
Başvuru için aranan şartlar MADDE 11- (1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda; a) Kendi milli kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak, b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek, c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek, ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak, d) İyi ahlak sahibi olmak, e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek, f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak, g) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak, şartları aranır.
Türk vatandaşlığının evlat edinilme ile kazanılması MADDE 17 – (1) Bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen ergin olmayan kişi, millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla, karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kazanabilir.
Türk vatandaşlığının seçme hakkı ile kazanılması MADDE 21- (1) 27 nci madde uyarınca ana veya babalarına bağlı olarak Türk vatandaşlığını kaybeden çocuklar ergin olmalarından itibaren üç yıl içinde seçme hakkını kullanmak suretiyle Türk vatandaşlığını kazanabilirler.
Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması MADDE 16- (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde; a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır.
Türk vatandaşlığının kaybı halleri MADDE 23- (1) Türk vatandaşlığı, yetkili makam kararı veya seçme hakkının kullanılması ile kaybedilir.
KAMU HUKUKU DALLARI Anayasa Hukuku İdare Hukuku Ceza Hukuku Yargılama Hukuku(Muhakeme) Ceza Yargılama Medeni Yargılama ve diğer (iş, idari) İş Hukuku Vergi Hukuku Devletler Genel Hukuku
KAMU HUKUKU Toplumsal örgütlenmeyi ve toplumla kişilerin ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Toplumsal örgütlenme DEVLET ve DEVLET KURUMLARININ oluşturduğu sistemdir. Kamu, devleti de içeren toplumsal yasam alanıdır.
ANAYASA HUKUKU Devletin şeklini, yapısını, organlarının görev ve yetkilerini, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür. Anayasa Hukukunun kaynağını 1982 yılında yapılmış olan halk oylaması ile kabul edilen 2709 sayılı TC Anayasası oluşturmaktadır.
ANAYASALARIMIZ 1876 Kanunu Esasi (Meşrutiyet) 1921 Anayasası (Meclis Hükümeti) 1924 Anayasası (Karma rejim) 1961 Anayasası (Parlamenter rejim) 1982 Anayasası (Parlamenter rejim)
GENEL ESASLAR I. Devletin şekli Madde Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. II. Cumhuriyetin nitelikleri Madde Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı \İstiklal Marşı\dır. Başkenti Ankara'dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. VI. Egemenlik Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
ANAYASANIN TEMEL İLKELERİ DEMOKRATİK DEVLET Halk yönetimi Çok partili siyasi hayat Temel hak ve özgürlüklere saygılı devlet İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET SOSYAL HUKUK DEVLETİ (M. 41,44,49,55,60) LAİK DEVLET (M. 24) Devletin resmi bir dininin olmaması Devletin dini inanç ve ibadetlere karışmaması Din ve ibadet hürriyetini sağlaması ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE BAĞLI DEVLET Irk, din, dil ayrımı yapılmaz Türk vatan ve milletinin bölünmez bütünlüğü kabul edilir Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan herkes Türk kabul edilir HUKUK DEVLETİ EŞİTLİK ESASINA DAYALI DEVLET Kanun önünde eşitlik Kişi, aile, sınıf ve zümre ayrımı yapılmaması (imtiyaz)
VII. Yasama yetkisi Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. VIII. Yürütme yetkisi ve görevi Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir IX. Yargı yetkisi Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır
DEVLETİN ORGANLARI
Yasama OrganıTBMM Görev ve Yetkileri -Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak; Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek.
Yasama Sorumsuzluğu Madde 83/1- Milletvekilleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Yasama Dokunulmazlığı Madde 83/2 - Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Madde 83/3 - Milletvekili hakkında seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, milletvekilliği sıfatının sona ermesine bırakılır ve milletvekilliği süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
M.104-CUMHURBAŞKANININ GÖREV VE YETKİLERİ Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM ne geri gönderir. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Kanunların, TBMM İçtüzüğünün Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.
Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.
İDARE HUKUKU İdare kavramı “Devlet yapısını oluşturan kurumlar ve işlevleri” teknik olarak tanımlar. Devlet örgütünün birimlerinin kuruluşu, Bu birimlerdeki personelin yetki ve sorumlulukları, Bu birimlerin ve personelin yapacakları hukuki işlemlerin nitelikleri, denetimiİDARE HUKUKUNUN konusunu oluşturur.
GENEL YÖNETİMMERKEZ TAŞRA YURTDIŞICUMHURBAŞKANICumhurbaşkanı YardımcılarıİL YÖNETİMİİLÇE YÖNETİMİMB. ELÇİLİKLERBAKANLIKLAR
Yerinden yönetim1-yerel kuruluşlar İl özel idaresi Belediye Köy 2-hizmetsel kuruluşlar -Üniversiteler -TRT –emekli sandığı... 3-meslek kuruluşları -Baro -ticaret odası...
İdari işlem, idarenin kamu hukuku alanında yaptığı tek yanlı ve kesin doğrudan uygulanabilir hukuksal işlemlerdir.
İdarenin Denetimi Yargısal denetim Yargı dışı denetim Uluslararası denetim İdari denetim Siyasal denetim Kamuoyu denetim
CEZA HUKUKUToplumun düzen ve güvenini bozan davranışları SUÇ olarak tanımlarSUÇLARA verilecek CEZALARI belirler.Temel ilkelere sahiptir;“KANUNSUZ SUÇ VE CEZA OLMAZ”“ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR”“SUÇ VE CEZA ŞAHSİDİR”“KANUNU BİLMEMEK MAZERET SAYILMAZ.”“SUÇA VERİLECEK CEZADA, SANIK LEHİNE OLAN DEĞİŞİKLİKLER UYGULANIR”YERSELLİK İLKESİ
Ceza hukuku, suç oluşturan eylem ve davranışların nelerden ibaret bulunduğu, bu eylem ve davranışlarda bulunanlara ne gibi yaptırımlar, yani \ceza'lar uygulanacağını gösteren hukuk kurallarının tümüdür.
Suçun unsurları Kanuni unsur Maddi unsur (icra veya ihmal yoluyla) Manevi unsur (kast veya taksir)
Ceza Ehliyeti Ayırt etme gücü bakımından Tam ehliyetsiz Kısmen ehliyetsiz
Yaş Bakımından 12 yaşını tamamlamamış 12-15 yaş arası 15 -18 yaş arası
YARGILAMA HUKUKU Ceza Yargılama Hukuku Ceza Mahkemelerinin oluşumuna Ceza Mahkemelerinin yargılama yöntemlerine Yargılama işleminin denetimine ilişkin kurallardan oluşur. Temel kaynağı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) dur. Medeni Yargılama Hukuku Kişilerin özel hukuk kapsamındaki uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanacak yönteme, Bunları çözecek mahkeme ve alternatif yargı makamına, Yargılamanın denetimine İlişkin kurallardan oluşur. Temel kaynağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’dur (HUMK) İcra – İflas işlem e yöntemleri bu alanın bütünleyicisidir.