Sıra | DOSYA ADI | Format | Bağlantı |
---|---|---|---|
01. | Kallus Kültürü | ppt | Sunumu İndir |
Transkript
Kallus Kültürü Kallus kültüründe kullanılacak bitki dokuları genellikle gövde ve köklerin iletim alanlarının yanındaki bölünebilme özelliğine sahip dokulardır. Bunun yanında meyve, endosperm, polen ya da olgun/olgun olmayan embriyo kallus kültüründe başlangıç materyali olarak kullanılmaktadır. Kallus Kültürünün Kullanım Amaçları: Genetik varyasyon yaratmak suretiyle, bunlar içinden ıslah amacına uygun olanların seçilmesi, Kallus dokularından yararlanılarak aşı uyuşmazlıklarının belirlenmesi amacıyla kullanılır
11 Sekonder Metabolit Üretimi. Ekonomik önemleri, Bitkilerde bulunan, türlere özgü bir çok sekonder metabolitin insanların yararlanabilecegi bir çok alanda (tıp, ecza, kozmetik, ziraat, gıda vb) kullanılması bu grupda yer alan maddelerin daha fazla elde edilebilir olmasını sağlayacak bazı teknikler ile elde edilmesi bir çok çalışmada amaçlanmıştır. Bu tekniklerden biriside , bitkinin çeşitli kısımlarını doku ya da hücre süspansiyon kültürü kullanılarak uygun miktarlarda maddenin elde edilmesi son yıllarda kullanılabilir bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır
Genel olarak tüm tekniklerde karşılaşılan sorun, bazı özgün sekonder metabolitlerin üretimindeki düşük verimliliktirFarklılaşmış ve organize olmuş kültürler ile metabolit üretimi çalışılarken bitkinin büyüme peryodunuda göz önüne almak gerekir. Morfolojik olarak farklılaşma eğilimindeki organ, doku, hücre veya hücre gruplarında potansiyel olarak sekonder metabolit üretim olanağı daha fazla olmaktadır.
Çeşitli araştırmanın sonuçlarına gör sekonder metabolitin fazla olduğu kısımların kültüre alınması daha uygundurKök kültürleriSürgün kültürleriEmbriyo kültürleriFarklılaşmamış ve organize olmamış kültürler ile metabolit üretimiFarklılaşmış ve organize olmuş kültürler ile metabolit üretimi
Farklılaşmamış ve organize olmamış kültürler ile metabolit üretimi Kallus kültürleri TABLO 14. Hücre süspansiyon kültürleri .
Kallus kültürleri de hücre süspansiyon kültürleri için başlangıç materyali olabilir. Bu durum teknik açıdan daha avantajlıdır. Çünkü in vitro ortama uyum sağlamış, belli bir büyüme oranı sabitesine sahip kallus kültüründen alınan parçalar, ana bitkiden alınan parçalara göre sıvı ortama daha çabuk adapte olmaktadır.Kallustan alınan parçaların kolayca ayrılıp sıvı ortam boyunca daha homojen dağılım göstermesi ise hücre süspansiyon kültürüne başlamada avantaj sağlamaktadır.Sekonder metabolitlerin üretilmesi konusunda hücre süspansiyon kültürleri diğer tekniklere ve özellikle kallus kültürlerine göre daha avantajlı sistemlerdir. Bu avantajlardan en önemlisi, bu sistemlerin kallus kültürlerine göre daha çabuk büyümesidir. Hücre süspansiyonlarında kaynak bitkiden çok daha fazla ürün birikimi olduğuna dair birçok örnek bulunmaktadır
Süspansiyon Kültürlerinde Sekonder Ürün Veriminin Artırılması Sekonder ürün miktarını değişen fiziksel ve kimyasal çevre koşulları oldukça etkiler (Tablo 17 ) Aynı zamanda kültür ortamında bulunan besinler; yani karbon, fosfor, azot kaynakları ve diğer makro elementler ile bitki büyüme düzenleyicileri; yani oksinler ve sitokininler hem büyümeye hem de metabolit oluşumuna etki etmektedir Bunların yanı sıra, bitkisel koşullarda, kültür tipine, hücre hattına ve hatta kültürün yaşına göre etkilidir
Öncüller (Precursors) Bitki doku ve hücre kültürlerine öncül ve/veya ara maddeler ekleyerek sekonder metabolit üretiminde artış sağlamaya yönelik araştırmalar son yıllarda oldukça fazlalaşmıştır Bitki hücre kültürlerine öncüller ilave ederek sekonder metabolitin üretimini arttırma yönteminde göz önünde bulundurulması gereken bir takım ön koşullar bulunmaktadır. Öncelikle bu maddelerin toksik olmayan derişimlerinin saptanması, kültür ortamına ilave etmek için en uygun zamanın belirlenmesi, hücre içine alınma ve birikim mekanizmalarının ortaya çıkarılması ve bu maddelerin kullanımını sağlayan enzimlerle ilişkilerinin bilinmesi gerekmektedir
Elisitörler Sekonder metabolitlerin bir kısmı bitkinin yapısında hazır bulunan bir kısmı ise ancak bitki- uyarıcı interaksiyonunda yeni sentezlenebilen maddelerdir. Bu gibi maddeler bitkilere özgü şekilde bulunurlar. Abiyotik elisitörler: biyolojik olmayan (UV, ağır metal iyonları, deterjanlar vb.) Biyotik elisitörler biyolojik kökenli çok çeşitli yapıda maddeler olabilir,( polisakkaritler, proteinler, glikoproteinler, bakteri, mantar, nematod ve hatta bitkisel kaynaklı hücre çeperi parçalanma ürünleri vb)
Biyotik elisitörler ise oluşum ve birikim durumlarına göre 4 ana başlıkta toplanabilir 1. Doğrudan mikroorganizmalar tarafından salınan ve bitki hücrelerince tanınanlar 2. Mikroorganizmaların bitki hücre çeperlerindeki işlevi sonucu oluşanlar
3. Mikroorganizma üzerinde bitki enzimlerinin işlev görmesi ile oluşanlar 4. Çeşitli uyarıcı etkenlere yanıt olarak bitki hücreleri tarafından oluşturulan ve ortama salınan endojen ve her zaman doğada mevcut olan bileşikler.Bitkilerden ve bitki hücre kültürlerinden çok sayıda fitoaleksinler izole edilmiştir. Bu bileşiklerin kimyasal yapıları büyük çeşitlilik gösterse de, karbon iskeletlerinin belli bir tür veya familya için karakteristik olması, fitoaleksinlerin kemotaksonomide kullanışlı işaretler olmasını gündeme getirmektedir