Sıra | DOSYA ADI | Format | Bağlantı |
---|---|---|---|
01. | Ruhsal Aygıtın Yapısı | ppt | Sunumu İndir |
Transkript
Ruhsal Aygıtın Yapısı
Dinamik yaklaşım Normal ve anormal davranışın altında yatan anlamların ve nedenlerin incelenmesi Davranışlarımızın anlamının kavranması
Freud: Bölmesel (topografik) varsayım Bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı kavramları “zihinsel süreçlerin niteliğini” anlatır Ruhsal aygıtı bölmelere ayırarak incelemek (anatomik bölmeler değil)
Freud: Bölmesel (topografik) varsayım Bilinç: Uyanıklık, ayırdında ve farkında olabilme durumu Düşünce, duygu ve anılardaki neden-sonuç, zaman ve yer bağlantıları gerçeğe uygun Dış gerçekle zihinde olan birbirinden ayırt edilir = Gerçeği değerlendirme yetisi Egemen olan düşünce biçimi ‘’ikincil süreç düşünce’’(mantıksal , gerçeğe uygun düşünce biçimi) Birincil süreç düşünme: İçinde bulunulan zaman ve o sırada bulunan yer konusunda tutarsızlıkları olan, nedensellik ve karşıtlık ilkelerini tanımayan mantık öncesi bir düşünce biçimidir.
Freud: Bölmesel (topografik) varsayım “Bilinç öncesi” Organizma dışardan ya da kendi içinden gelen uyaranların bir kısmının farkına varabilir Bu sınırlama denge sağlayıcı bir işlevdir Bilinç dışı isteklerin bilince çıkmasını önleyen bir işlev Organizma kendi yeti ve gereksinimlerine göre seçmeler ve ayıklamalar yapar Belirli bir anda bilincin ayırt edemediği bir çok düşünce ve anı vardır Bunlar dikkat yoğunlaştırıldığında bilince çağrılabilir
Freud: Bölmesel (topografik) varsayım Bilinç dışı: Kişinin özel çabası ile bilince çağrılamayan, farkına varılamayan yaşantıların saklandığı ruhsal süreçler Buraya bastırılmış dürtü ve isteklerden oluşur Sözcüklerle simgeleşmemiş, birbirine karşıt eğilimler içeren, neden-sonuç ilişkisi tanımayan süreçlerdir Bilinçdışındaki istek ve anılar zaman ve yer tanımaksızın davranış üzerinde etkili olabilirler Bu üç kavram arasında dinamik bir etkileşim, süreklilik ve bağlantı vardır
Freud: Yapısal (Strüktürel) varsayım Ruhsal yapının örgütlenişi Belirli özellikleri ve işlevleri olan ruhsal süreçler Belli anatomik bölgeler değil Bu işlevler arasında kesin sınırlar yok Birbirleriyle dinamik bir etkileşim içindeler Altbenlik (id) Benlik (ego) Üstbenlik (süperego)
Freud: Yapısal (Strüktürel) varsayım Altbenlik (id) Ruhsal aygıtın en eski parçası Kalıtımla geçen, doğuştan varolan, yerleşmiş bulunan her şey Bedenden kaynaklanan içgüdüsel dürtüler Ruhsal aygıtın temel güç kaynağı Tamamen bilinçdışı Bilinçdışı süreçlerdeki kuralsızlıklar hakim Dış dünyayla bağlantı yok Zaman ve yer kavramı tanımaz Birbirine karşıt dürtü ve eğilimler bulunabilir Bu dürtü ve eğilimler doyurulmak isterler Egemen olan “doyum ve haz ilkesi”
Altbenlik (id) Altbenlikteki dürtüler zaman ve yer kavramı tanımaz Tek amaç boşalım, doyum ve hazdır Bekleme ve erteleme sözkonusu değilÇocukluk
Freud: Yapısal (Strüktürel) varsayım Benlik (ego) : Düzenleyici dizge Ruhsal yapının düzenleyici, dengeleyici ve uyum sağlayıcı kısmı İşlevleri: Altbenlikten gelen dürtüsel gereksinimlerin algılanması Dış dünyadaki koşulların ve durumların algılanması Bunlar arasında arabuluculuk işlevi Dürtülerin birbirleriyle ve dış dünyayla ilişkilerini düzenleme Uygun hale gelince de istemli davranışın eyleme geçirilmesi
Benliğin işlevleri Benliğin görevi organizmayı acıdan korumak doyum sağlamak Dürtüleri bekletebilme, erteleyebilme, başka doyum yolları bulma, bastırabilme, değiştirebilme, uygun yer ve zamanda doyum sağlayacak eyleme girişme Benliğin bu erteleyebilme ve bekletebilme gücüne ‘’engellenmeye dayanma gücü’’ denir Gerçeklik ilkesi egemen
Benliğin işlevleri Önemli görevlerinden biri: ‘’ Gerçeği değerlendirme yetisi’’ Bireyin ruhsal dünyası içinde ve dışında olanları birbirinden ayırdedebilmesi Neyin düşünce, neyin eylem, neyin imge, neyin gerçek olduğunu bilebilmesi Bu işlev özel durumlarda bozulabilir Düşten hemen uyanınca (normal) Bazı ruhsal hastalıklar
Freud: Yapısal (Strüktürel) varsayım Üstbenlik (süperego) : Yargılayıcı dizge Benliğin bir parçası toplumsal değer yargılarını içeren özel bir yapı olarak ayrımlaşır Çocukluğun ilk yıllarında doyuran şeyler ‘’iyi’’ acı verenler ‘’kötü’’ Üçüncü yaştan itibaren çevreden gelen iyi-kötü, doğru-yanlış değer yargılarını anlamaya başlar Yavaş yavaş yasakları öğrenir, yapınca korku ve utanç duyar Korku ve utanç üstbenlik gelişiminin öncüleridir Üstbenlik gelişimi daha sonraki toplumsal ilişkilerle de pekişerek sürer İnsan yaşantısındaki belirtisi: Suçluluk duygusudur Gelişime göre katı ya da gevşek üstbenlik gelişimi