Sıra | DOSYA ADI | Format | Bağlantı |
---|---|---|---|
01. | Çalikuşu Romaninin İncelenmesi̇ | pptx | Sunumu İndir |
Transkript
ÇALIKUŞU ROMANININ İNCELENMESİ Hazırlayan:AHMET YÜCEL No: 170553025 TÜRKÇE EĞİTİMİ 3
Giriş Reşat Nuri, Çalıkuşu adlı romanıyla diğer şair ve yazarların dikkatini çekmiştir. Ayrıca, toplum ile ilgili eserler vazdığı için topluma kendisini kabul ettirmistir Roman konu itibarıyla çok çeşitli yerlerde geçmektedir Bu yüzden romanın baş kahramanı Feri de çok sıkıntılar çekmiştir. Geçmişte çektiği sıkıntıları, Anadolu'nun bir köyünde öğretınenlik yaparak unutmaya çalışımştır. Çalıkuşu, Anadolu'ya açılan ilk roman niteliğindedir.
REŞAT NURİ GÜNTEKİN (1889-7.XII.1956) Hikaye, roman ve oyun yazarı. İstanbul'da doğdu. İstanbul Darülfünun Edebiyat Şubesi'ni bitirdi. Y..urdun çeşitli yerlerinde, daha çok İstanbul liselerinde ögretmenlik Milli Eğıtım Bakanlığı Mütettışliği, Çanakkale milletvekilliği( 1939- 1943),başmüfettişlik( 1947) ve Paris Kültür Ateşeliğiyaptı(l954). Tedavi için gittiği Londra'da öldü.
Reşat Nuri hikaye, roman.gezi notları, oyun, mizah yazıları ve makaleler yazmıştır. İlk eseri olan Ahşap Konak 1917'de yayınlandı. Asıl şöhreti 1922'de Vakit gazetesinde tefrika edilen Çalıkuşu ile sağladı. Romanlarında taşra kasabalarında geçen olayları ele alır. Kahramanları çevresi ve problemleri ile birlikte anlatır. Eserlerini sade yapmacıktan uzak İstanbul Türkçe' si ile yazmış, akıcı bir üslup kullanmıştır. Oyunlarında didaktik unsurlara rastlanır. ROMANLARI: Harabelerin Çiçeği, Gizli El, Çalıkuşu Dudaktan Ka1be Damga, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Acımak. Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları. Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Miskinler Tekkesi.
HİKAYELERİ Gençlik ve Güzellik, Recm, Sönmüş Yıldızlar Tanrı Misafiri, Leyla ile Mecnun, Eski Ahbap. OYUNLARI:Hançer, Eski Rüya, Yaprak Dökümü, Kır Çiçeği , Eski Şarkı, Bir Yağmur Gecesi, Hülleci, Tanrı Dağı Ziyafeti, Balıkesir Muhasebecisi.
ESER HAKKINDA BİLGİ Çalıkuşu romanı 5 bölümden oluşmaktadır.Geniş bir şahıs kadrosu vardır. Eserin konusu çok çeşitli yerlerde geçmektedir. (Kerbela,İstanbul, Kozyatağı, Zeyniler Köyü). Eserin baş kahramanları Kamran ve Feri de' dir. Feride, çok yaramaz ve hırçın bir kız, yaptığı her şeyin altında bir kurnazlık vardır. Kamran ise, tam tersine sessiz ve sakin bir insan. Feride ve Kamran teyze çocuklarıdır, daha sonra birbirleri arasında aşk başlar. Daha sonra Feride, Kamran hakkında duyduğu dedikodular üzerine Zeyniler köyüne öğretmen olarak gider.
Çektiği sıkıntıları burada unutrrıak ister ve ömrünün geri kalan kısmını öğrencilerine adar. İdealist, şefkatli bir insandır. Kolejde okumasına rağmen topluma yabancılaşmamıştır. Zeyniler köyünde Hayrullah isminde bir doktor ile tanışır. Daha sonra Kamran'ın içindeki aşk kendisini Feride 'ye sürükler. Daha sonra Aziz beyin yardımlarıyla Feride'ye kavuşur ve evlenirler.
GİYİM KUŞAM Atkı: Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü. Basma: Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. Bluz: Vücudun üst bölümüne giyilen, genellikle ince kuınaştan yapılan veya iplikten örülen kadın giysisi. Çarşaf: Eskiden kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli eteklikli sokak giysisi
Çatkı :Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ. Dantel: Her türlü iplikle örülen veya bir kuınaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü. Entari: Tek parçalı kadın giyeceği. Etek: Givsinin belden asaüı kalan kısmı. İskarpin: Ökçeli, konçsuz ayakkabı. Kalpak: Kesik koni biçiminde deri, kürk veya kumaştan yapılmış başlık. Manto: Kadın paltosu.
Pardösü: Serin havalarda öbür giysilerin üzerine giyilen ince üstlük. Peçe: Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü. Potin: Koncu ayak bileğini örtecek kadar uzun olan, bağcıklı veya yan tarafı lastikli avakkabı, Redingot: Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun erkek ceketi. Yağmurluk: Yağmurdan korunmak için giyilen üstlük.
ROMANIN KAHRAMANLARI VE TİPLERİ Feride: Ela gözlü, çok kişinin hayran olduğu güzellikte, hareketli, sevimli ve idealist bir genç kızdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın cehaletiyle savaşan aydın Türk kızını temsil etmektedir. Duygusal, iyi eğitimli, hareketli, bir genç kızdır, annesini kaybetmiş, teyzesinin yanında yaşamaya başlamıştır. Yerinde duramadığı daldan dala atladığı için ona çalıkuşu denmiş bu lakap ona miras kalmıştır. Feride, Cumhuriyet Türkiye’sinde esas olacak yeni bir kız tipidir. Feride, çocukluğundan beri kendini ezdirmeyen, haklarını savunabilen, insanlarla kolaylıkla diyalog kurabilen, kültürlü, dışa dönük bir kızdır.
Kâmran: Sarışın, kıvırcık saçlı, mavi gözlü, nazik ve kibar bir genç. Eserde Feride'nin sevdiği delikanlı olarak karşımıza çıkar. Genç, yakışıklı ve kibar biridir. Feride’yle nişanlı olmasına rağmen orada Münevver adında bir kadınla ilişki yaşar. Fakat bu ilişkiyi Feride’den saklar. Evlenmelerine üç gün kala Feride, bu ilişkiyi öğrenir ve kendisine yapılan bu ihaneti affetmez. Münevver: Kâmran’ın Feride ile nişanlıyken Avrupa’da tanışıp ilişki yaşadığı kadındır. Feride’nin yaşamını altüst ederek ona beş yıl gurbetlik çektiren rakip kadın tiplemesidir. Münevver, Kâmran’dan önce sevdiği bir adamla evlenmiş, fakat mutlu olamamıştır. Kâmran’la olan ilişkisinden Necdet adında bir oğlu olur. Kâmran’la evlendikten bir sene sonra yatağa düşer, üç sene sonra da ölür.
* Neriman: Feride’nin teyzesinin köşküne gelip giden misafirlerden biridir. Bir sene evvel kocasını kaybetmiş, haincesine güzel, giyinmesini bilen süslü ve çekici bir duldur. Kamran’la öpüşmüş bu olayı Feride görmüş ve Feride Kamran’a âşık olduğunu anlamıştır. Feride, Neriman’a karşı kıskançlık duymaktadır. Doktor Hayrullah: Mavi gözlü, şirin bir çehreye sahip, iri yapılı, iyi kalpli ihtiyar bir askeri doktordur. Feride’yi dedikodulardan koruyan bir kalkan görevi görür ve onunla sahte bir evlilik yapar. Romanda babacanlığın sevginin, şefkatin ve yardımseverliğin timsali olarak karşımıza çıkar. Munise: Sarışın, sütbeyaz tenli ismi gibi munis ve iyi kalpli çok saf ve temiz bir köylü kızı. Romanda Feride’nin sahip çıktığı bir kız olarak önemli bir yer almıştır. Anadolu halkının cehaletinin, temiz kalpliliğinin yoksulluğunun ve kimsesizliğinin timsalidir.
* Hatice Hanım: Zeyniler köyünde çocukları okutan, okulun temizlik işleriyle ilgilenen yarı öğretmen, yarı hademe durumundaki yaşlı bir kadındır. Çocuklara dayak atar, dayakla uslanmayanları tabuta benzeyen bir dolabın içine koyar, “ölüm, teneşir, kabir, zebani, cehennem” gibi korkunç kelimelerle dolu ilahiler öğretir. Anadolu’daki yarı aydın ve cehaletinin timsali olarak karşımıza çıkar. Nizamettin Bey: Feride’nin babası, süvari binbaşısıdır. Güzide Hanım’la evlendikten sonra İstanbul’dan ayrılmış, bir daha da dönememiştir; Diyarbakır’dan Musul’a, oradan Hanıkın’a, Kerbela’ya sürekli tayin olmaktadır. Müjgan: Feride ve Kamran’ın yakın dostları, sırdaşları ve aynı zamanda Feride'nin teyzekızıdır. Feride’den üç yaş büyüktür. Feride’nin akraba çocukları arasında en çok sevdiği, sırrını paylaştığı, dertleştiği kişi Müjgân’dır. Feride’nin çılgın ve yaramaz olmasına karşın Müjgân o kadar olgun ve ağırbaşlıdır. Hafız Kurban Efendi: Feride’nin Ç...’de iken oturduğu eve bitişik komşusudur. Cahil, gözü dışarıda olan, karısına değer vermeyen, ahlâksız bir adamdır. Hafız Kurban Efendi, karısını evlilik teklifini bildirmek üzere Feride’ye gönderir. Feride, bu teklifi kabul etmez.
ROMANIN ÖZELLİKLERİ Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. Kitabın son kısmı hariç ki bu bölüm dışarıdan bir gözlemcinin anlattıklarıdır, romanın ana kahramanı Feride'nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır. Eser Cumhuriyet öncesi ve sonrası ilk yıllarının sosyal hayatını ele alması bakımından da önem taşımaktadır. Romanın final yılları Kurtuluş Savaşı yıllarına denk gelmesine rağmen roman, savaş döneminin yansımalarını özellikle es geçen bir tutumla yazılmıştır. Savaşın getirdiği siyasi, ekonomik, sosyal hatta düşünsel değişimler romanda yer almamış, romancı sevecen, sıcak, içten ve yalın bir yaklaşımla bireylerin aşk ve toplumsal yaşamda düştükleri ikilemler, sosyal yapıdan kaynaklanan çatışmalar karşısındaki serüvenleri dile getirmeyi tercih etmiştir.
* Çağına göre iyi eğitimli olan, modern düşünen, davranan buna rağmen Türk Kızı kimliğini ve özelliğini yitirmeyen Feride'nin toplumun genel eğilimleri ile çatışması romanın hareket noktasıdır. Toplumun kanıları, yargıları, tutum ve davranışları ile çelişen afacan, ruhlu Feride'nin masum aşk macerası ve geri kalmış toplumsal yapı içinde tutunma mücadelesi eserin temasını oluşturur. Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. Çalıkuşu, Türkiye'de yeni ve modern bir dönemin başlamasını özendiren bir roman olarak kabul edilmektedir. Roman anlatım yönünden iki farklı teknikle yazılmıştır. Bu anlamda final bölümüne kadar romandaki anlatıcı Feride'nin kendisi ve günlüğüdür. Bu yönüyle final bölümüne kadar Roman günlük tekniği kullanılarak anlatılır. Final bölümünde günlük tekniğinin yerine, gözlemci anlatıcı devreye girerek final bölümü verilmiş olur.
KAYNAKÇA 1) Türkçe Sözlük I,II, Türk Dil Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, 1. Baskı, Milliyet Yayınları İstanbul 1991 2)Edebiyat Ansiklopedisi, 1 .Baskı Milliyet Yayınları, İstanbul, 1991.
Makale Künyesi Makele Yazarı: Sıtkı Kocaaslan Makale Başlığı: Çalıkuşu Eser İncelemesi Derginin Yılı:1999 Sayfa Sayısı : 200- 275