Sıra | DOSYA ADI | Format | Bağlantı |
---|---|---|---|
01. | ‘’tarik Buğra’nin Gençli̇ği̇m Eyvah Adli Romaninda Anomi̇’’ Makalesi̇ni̇n Slaytlaştirilmasi | pptx | Sunumu İndir |
Transkript
‘’TARIK BUĞRA’NIN GENÇLİĞİM EYVAH ADLI ROMANINDA ANOMİ’’ MAKALESİNİN SLAYTLAŞTIRILMASI Ad: Neslihan Soyad: Dilbaz No: 170553005 Sınıf: 3.Sınıf Ders: Edebiyat ve Toplum
Anomi Kavramı Makalede anomi kavramıyla ilgili şu bilgilere yer verilmiştir:Kelime anlamı normsuzluk ve kuralsızlık olan anomi, genel tanımıyla “bir toplumun normlarının etkisizleşmesi, çöküntü, karışıklık ya da çatışma olması durumunu gösteren bir terim”dir (Marshall, 2005: 32) . Çağdaş toplumların bunalımı olarak değerlendirilen anomi, toplumsal yapının bireyler üzerindeki etkisini gözler önüne serer. “Hızlı toplumsal dönüşüm dönemlerinde değerler sistemi ve normatif yapının toplumsal yapı ile ilişki ve uyumunun bozulması ve toplumu oluşturan bireylerin davranış, düşünce ve eylemleri üzerindeki belirleyici ve yönlendirici niteliğinin yitirilmesi hâli” (Tolan, 1981: 171) olan anomi, bireyin hızlı toplumsal dönüşümler karşısında maruz kaldığı bir olumsuzluktur.
Gençliğim Eyvah Romanında Anomi Tarık Buğra’nın Gençliğim Eyvah adlı romanı, dönem romancılarımızın toplumsal yapıdaki sarsıntılara gösterdiği ilgiliyi yansıtan eserlerden biridir. 1977’de Tercüman Gazetesi’nde tefrika edildikten sonra 1979 yılında basılan roman, öğrenci olayları merkezli ideolojik çekişmeleri, toplumsal kargaşa ve çözülme süreçlerini ele alan dönem romanları arasında ayrı bir yere sahiptir.
Yazarının ifadesiyle “Türkiye’deki anarşinin otopsisi” (Yılmaz, 2012: 189) olan roman, Türkiye’de 1970’lerde artan şiddet olaylarının ve toplumu geniş ölçüde etkileyen kuralsızlığın temelleri üzerine yoğunlaşır. Bu yönüyle roman, Türk toplumuna egemen olan anominin yakın tarihteki evrelerini sunmasıyla dikkat çeker. Tarık Buğra, “en önemli romanım” dediği Gençliğim Eyvah’ta ideolojik çekişmeleri ve toplumsal normların değersizleşmesini, anarşi ortamının anlatımıyla dile getirir. Yazar gerek anlatı kişileri, gerekse zaman ve mekân unsurlarıyla romanda yakın tarihin toplumsal ve siyasal yapısını şifrelerle sunar.
Bir söyleşide romanı için “Türkiye, anarşi dönemi dediğimiz 1970’lere ve 12 Eylül’e, pat diye belli bir yanılgı, belli bir grup veya belli bir kişi yüzünden gelmemiştir. Yüz yüz elli, belki de daha uzun bir sürecin ve sürenin sonucudur o. Gençliğim Eyvah’taki şifre bu idi” (Tekin, 2004: 216-217) şeklinde yaptığı değerlendirme, Buğra’nın romandaki temel yaklaşım noktasının topluma egemen olan anominin kaynağını tespit etmeye yönelik olduğunu gösterir.
Romanda yer alan tiplerle ilgili ise şu bilgiler yer almaktadır makalede; ihtiyar, Delikanlı ve Güliz adlı tipleri merkeze aldığı romanında Tarık Buğra, kurguladığı bu tipler aracılığıyla ele aldığı dönemin panoramasını çizer. Romanın en dikkat çekici tipi olan İhtiyar, I. Dünya Savaşı yaklaşırken Darülfünundan yeni mezun olmuş tanınmış bir şeyhin tek oğludur.
İmparatorluk, Meşrutiyet ve Cumhuriyet yıllarına tanıklık eden, birkaç dil bilen ve iyi bir eğitime sahip olan İhtiyar, genç yaşta yapmış olduğu evlilikten sonra karanlık eylemlerin odağında olmaya başlar. Önce genç karısını öldüren İhtiyar, zamanla devletin organlarına nüfuz ederek devleti ve otoriteyi yok etmeye çalışan bir kargaşa tertipçisi olur.
Bir öğretim üyesi olan İhtiyar, planlarını gerçekleştirmek için özellikle gençleri seçerek anarşi ortamının derinleşmesini kendisine temel hedef edinir. Ömrünü toplumda kaosun egemen olması için adayan İhtiyar, romanda ilginç bir tip olarak çizilir. Yazarın tanımıyla “İhtiyar bir mozaik tiptir. Onda Türkiye’nin kaderiyle oynamış -son yüz, yüz elli yılın- bütün politikacıları, aydınları ve bilim adamları vardır.” (Tekin, 2004: 216)
Bu yönüyle ihtiyar, romanda yalnızca gençleri kendi emellerine alet eden bir üniversite hocası değil; kargaşa, kuralsızlık ve ideolojik yanılgıların sembolü olarak da sunulur. Romanda İhtiyar’la birlikte öne çıkan diğer tipler Delikanlı ve Güliz’dir. Gerçek adı Raşit olan Delikanlı’yı İhtiyar, üniversitede bir ders sırasında keşfeder.
İstanbul’a okumaya gelen dar gelirli bir ailenin çocuğu olan Delikanlı’yı ağına düşürmeye karar veren İhtiyar, Delikanlı’nın zaaflarından yararlanarak onu kendisine çekmeye çalışır. Romanda yozlaşmaya karşı direnen tipi temsil eden Delikanlı’dan İhtiyar, büyük bir beklenti içindedir. Kendi karanlık işlerini Delikanlı’nın devam ettirebileceğini düşünen İhtiyar, Delikanlı’yı kendisine âşık edip aklını çelmesi için Güliz’i görevlendirir.
Asıl adı Sıdıka olan, alkol bağımlısı ve ahlaki açıdan düşkün bir kadının kızı olan Güliz, henüz beş yaşında vapurda mendil satarken İhtiyar’ın dikkatini çeker. Asıl adı Sıdıka olan bu küçük kız çocuğunu İhtiyar kendi amaçları doğrultusunda iyi bir eğitim aldırtarak özenle yetiştirir. Zamanla güzelliği ve kendine özgü mizacıyla İhtiyar’ın en güvendiği kişilerin başında yer alan Güliz, romanda değerler yıkımına uğratılmış gençliği sembolize eder.
İhtiyar’ın takdimi ile başlayan Gençliğim Eyvah’ta önce Güliz’in, ardından da Delikanlı’nın İhtiyar’la yollarının kesişmesi öykülenir. Delikanlı’nın kurguya dâhil edilmesiyle birlikte bu gencin etrafında şekillenmeye başlayan olaylar romanda “otopsi”, “örümcek”, “keklik avı”, “kırkıncı oda”, “bedel” ve “sürek avı” gibi gençliğin tuzağa düşürülmesini sembolize eden alt başlıklarla verilir. İhtiyar’ın Güliz aracığıyla aklını çelmeyi başardığı Delikanlı, İhtiyar tarafından çeşitli kaotik eylemlere yönlendirilir.
Ancak Güliz ve Delikanlı arasında gelişen aşk, İhtiyar’ın hesaplarını alt üst eder. Delikanlı bir sorgulama süreci geçirerek İhtiyar’dan kurtulmaya karar verir. Güliz, Delikanlı’dan önce davranarak sevdiği genci korumak ve İhtiyar’dan intikam almak için İhtiyar’ı zehirler. Zehirlendiğini fark eden İhtiyar, Güliz’i öldürür. Delikanlı’nın İhtiyar ve Güliz için düzenlenen cenaze törenine katılmasının anlatımıyla roman sona erer.
Aktüel zamanın 1970’ler olduğu ve olayların dönemin anarşi atmosferiyle şekillendiği Gençliğim Eyvah’ta Türkiye’nin sürüklendiği kargaşa ortamının sebepleri sorgulanarak, İhtiyar’ın düşünce ve eylemleriyle toplumsal normların etkisizleştirilmesi süreci anlatılır.
1970’lerin başında Türkiye’deki durum patlamaya hazır hâldedir. Öğrenci ve işçi militanlığı, toplumsal ve ekonomik değişiklikler, büyüyen politik çatışma ve dünyanın durumu tehlikeli bir hava yaratır (Kalsın, 2015: 235). Dönemin bu tehlikeli tablosu, Gençliğim Eyvah’ın ana hatlarını oluşturur. Bu yorumlar ışığında, 12 Eylül öncesinde sıklıkla görülen ideolojik kamplaşmaları, öğrenci olaylarını, banka soygunlarını, bombalı saldırılar ve ihtilalci grupların giriştiği tedhişçi eylemleri ele alan Gençliğim Eyvah’ı topluma egemen olan anomiyi anlatan eser olarak kabul etmek ve böyle değerlendirmek mümkündür.
İhtiyar’ın devleti yıkmak ve gençliği tuzağa düşürmek için sarıldığı en önemli silah “gerçeği maskeleyen, doğruyu olduğu gibi yansıtmayan bir sistem” (Mardin, 2015: 17) olan ideolojidir. İhtiyar’ın bir başka özelliği ise makalede şu şekilde yer alır; İnsanlardan nefret eden, onları “diksürüngenler” diye tanımlayan İhtiyar, toplumla bütünleşememiş bir tip olarak öne çıkar. İnsanlara derin bir kin besleyen İhtiyar, ihtiraslarını gerçekleştirme uğruna hiçbir kanun tanımadan hareket eder. İhtiyar’la somutlaşan kural dışılıklar ve İhtiyar’ın hedefe ulaşmak için her yolu meşru görmesi, anominin ortaya çıkışının hazırlayıcısıdır.
Makalede İhtiyar’ın, tuzağına düşen Güliz ile ilgili şu ifadeler yer alır; Bütün gayretini toplumu yozlaştırmaya yönelten İhtiyar’ın tuzağına düşürdüğü Güliz ve Delikanlı, romanda tutum eylemleriyle anominin yansıtıcısıdırlar. İhtiyar’ın değerlerden yoksun bırakarak yetiştirdiği Güliz, şahsında dönem gençliğinin temel özelliklerini barındırır. Güliz hakkında “benim bütün ömrümde zerre leke düşürmediğim, zırnık taviz vermediğim bağımsızlığımın yeni garantisi oldu” (Buğra, 82) diye düşünen İhtiyar, kendi hedefleri doğrultusunda yetiştirdiği Güliz’i toplum yapısıyla bütünleşememiş bir köleye dönüştürür.
Makalede Güliz ile ilgili şu bilgilere de yer verilmiştir:Güliz, İhtiyar tarafından keşfinden önce annesiyle birlikte gecekondu mahallesinde yaşayan küçük bir kızdır. Güliz’in İhtiyar’la karşılaşmadan önce yoksulluklarla çevrili gecekondu yaşantısı içinde büyümesi, onun toplumla bütünleşememesindeki bir başka etkendir. Çünkü anomi şartlarının oluşmasına gecekondu yaşantısının getirdiği davranış sapmalarının kaynaklık etmesi de söz konusudur.
Yoksulluk kültürünü etkileyen anomik davranışlar arasında; kalabalık yerlerde yaşamak, alkolizm oranının yüksek oluşu, sık sık çıkan kavgalar, erkeklerin eşlerini dövmesi, nikâhsız yaşamak, aşırı yetki kullanmak, kadınlar arasında çilekeşlik, zor yaşama şartlarına göğüs germek ve dertleri unutmak için içki içmek gibi etkenler sıralanır (Türkdoğan, 2006: 162-163).
Bu doğrultuda Güliz’in yaşantısı değerlendirildiğinde, İhtiyar’ın tuzağına düşmeden önce de onun anomik bir ortamda büyüdüğü görülür. Romanda Güliz’in annesinin tanıtımı yoksulluk kültürü ve anomi arasındaki ilişkiyi sunar: “Ana alkol ve erkek delisi Gazhâne sırtlarındaki gecekondularda oturuyorlar. Orada herkes yoksul mu yoksul. Ama bunlar sefil. Kadın üç beş kuruş veren her erkeği içeri alıyor…” (Buğra, 75)
Delikanlı ile ilgili şu bilgiler ifade edilir makalede; İhtiyar ve Güliz’in yanı sıra romanda olayların merkezinde olan Delikanlı da gerek içinde bulunduğu sosyoekonomik şatlarla gerekse tutum ve davranışlarıyla anomiyi sergiler. Delikanlı, üniversite eğitimi için İstanbul’a gelen hem çalışmak hem de okumak zorunda kalan bir gençtir. Bu yönüyle Delikanlı romanda oldukça önemli bir toplumsal katmanın yansıtıcısıdır.
Çünkü 1950’lerden itibaren köy-kent arasında bağlantıların kurulmasıyla “taşralı” gençler büyük oranda Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropol merkezlerin üniversite kampüslerine yığılır (Türkdoğan, 2016: 304).
Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen üniversite gençleri bir süre sonra kendilerini anarşi ortamının içinde bulur. Şerif Mardin’in gençlerin benliklerini artık geldikleri köy veya şehir yöresinden değil “öğrenci” olmaktan aldıkları ideolojik bir dalgalanma devri (Mardin, 2015: 136) diye tanımladığı bu yıllarda Delikanlı gibi birçok genç, İhtiyar’ın temsil ettiği tedhişçi ellerin tuzağına düşer.
Delikanlı’nın bireysel bir anomi hâline dönüşen psikolojisi, İhtiyar’ın emellerini gerçekleştirmek için uygun bir durum oluşturur. İçinde bulunduğu toplumdan kaçınan ve anomik davranışlar sergileyen Delikanlı, Güliz’in çocukluğundaki gibi yoksullukla içe içe bir hayat sürer. Yoksulluk, Delikanlı’yı insanlardan uzaklaştırarak yaşadığı toplumla arasında anomik bir çatışmanın ortaya çıkışına kaynaklık eder.
Delikanlı’yı anomi ile tanımlanabilecek davranışlara sürükleyen sorunlardan biri de işsizliktir. Eğitimini sürdürebilmek için çalışmak zorunda kalan Delikanlı’nın yaşadığı ekonomik bunalımlar onu davranış sapmalarına yöneltir. Anomik davranışlara kaynak olabilecek bir toplumsal olgu olarak nitelenen işsizlik sonucunda birey, toplumsal bütünleşme unsurları dışındaki arayışlara yönelir.
Böylelikle çalışmak istediği halde işbölümü ağı içinde kendisine uygun ve sürekli bir işten yoksun kalan bireyin anomik davranışlara yönelme olasılığı artar (Erdoğan, 1991: 25). İşsizlik sonrasında toplumsal bütünleşme unsurları dışındaki arayışlara yönelme durumu, romanda Delikanlı’nın İhtiyar tarafından keşfedilmeden önceki hâliyle örtüşür. İşsizlik, Delikanlı’yı yavaş yavaş İhtiyar’a dolayısıyla anomik eylemlere yakınlaştıran en temel sebeplerdendir.
Delikanlı’nın anomi derecesinin artmasıyla ilgili şu bilgilere yer verilir makalede: İhtiyar’ın önce ders verdiği üniversite amfisinde keşfettiği, daha sonra adamları ve Güliz aracılığıyla ağına düşürdüğü Delikanlı, bir süre sonra kendini “şiddetli anomi” diye tanımlanabilecek olayların içinde bulur.
Dönemin üniversite gençliğinin karşı karşıya kaldığı tablo olan şiddetli anomi, bir grup ya da toplumdaki değer sisteminin çürümesi ve çözülmesi anlamına gelir. Bunun sonunda ise şiddetli huzursuzluklar doğar (Kongar, 2013: 163). Böylesi bir toplumsal huzursuzluk çemberinde kalan Delikanlı, İhtiyar tarafından yasa dışı eylemlere sürüklenir.
İhtiyar’a karşı çıkan ve ardından düştüğü bunalımdan bir çıkış yolu arayan Delikanlı, İhtiyar’dan kurtulmaya çalışır. Delikanlı’nın tasarladığı kurtuluş çarelerinden biri intihardır. Böylelikle toplumsal şiddetin yol açtığı anomiden uzaklaşmaya çalışan Delikanlı, bu kez anominin bir başka hâli olan intihar ile yüz yüze gelir.
Önce intiharı bir çözüm olarak düşünen Delikanlı, daha sonra ise tek çarenin İhtiyar’ı öldürme olduğuna kanaat getirir. Delikanlı’nın intihar düşüncesi ve sonrasındaki cinayet tasarısı Durkheim’in anomi kavramı ile ilişkilendirdiği kuralsızlık intiharıyla örtüşür. Durkheim’e göre kişi uğradığı yıkımın nedeni olarak kendini görürse, hıncını kendinden alacaktır, değilse başkasına yönelecektir. Birinci durumda ancak intihar olabilir; ikinci durumda intihardan önce bir cinayet ya da başka bir şiddetli belirti olabilir (Durkheim, 2002: 330).
Bu sebeple Delikanlı “imkânsızın peşine düşmeyi, İhtiyar’ı öldürmeyi seçer. Ancak Güliz, Delikanlı’nın bu eylemi gerçekleştirmesine fırsat vermeyerek canı pahasına İhtiyar’ı öldürür. Böylelikle romanın sonunda İhtiyar’ın kendi projesi olarak gördüğü Güliz tarafından zehirlenmesi, eserin mesajını ortaya koyar (Yılmaz, 2011: 296). İnsanların birbirini yok etmesi için mücadele eden İhtiyar, robot hâline getirmeye çalıştığı gençliğin insanî duygularını engelleyemeyerek kendi sonunu hazırlamış olur.
Makalenin sonuç kısmında ise; ‘’Tarık Buğra’nın tanıklık ettiği dönemin toplumsal ve siyasal yapısını ele aldığı, bu yönüyle de dönem romanı özelliği gösteren Gençliğim Eyvah, anarşi ortamının gençlik üzerindeki yıkıcı etkileri üzerinde durur.
Toplumsal şiddetin gelişiminin anlatımı etrafında şekillenen romanda, toplumsal yapıdaki hızlı değişmeler ve kültürel çözülmeler eleştirel bir bakış açısıyla ele alınır ‘’ayrıca ‘’ Topluma egemen olan anarşiyi merkeze alan olay örgüsü ve simgesel vurgularla yüklü anlatı kişileriyle Gençliğim Eyvah, bir toplumsal çöküş ve çözülüş psikolojisi romanıdır. Bu yönüyle roman, anominin büyük ölçüde etkili ve belirleyici olduğu yakın tarihin alternatif bir anlatımını sergilemiş olur. ‘’ ifadelerine yer verilir.
Kaynakça: Tiken,Servet.Tarık Buğra’nın Gençliğim Eyvah Adlı Romanında Anomi. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi ( Temmuz 2016). Sayı 28: 210-219